Sevgi evinin kızı hz. Fatıma
Hz. Peygamberin gölgesinde büyüyen Hz. Fatıma adalet, şefkat, merhamet, vicdani duyarlılık, paylaşım gibi değerleri içselleştirirken bütün bunları kuşatan bir görevinin de olduğunu fark ediyordu. Hakkın tebliğini yapmak… Gerektiğinde canını ortaya koyabilmek, bedel ödemeyi göze almak ve kurulan tuzaklar ne olursa olsun insanlığı vahiyle tanıştırmak…
Hz. Fatıma göğsünde büyüttüğü erdem ve faziletleri ile İslam kadınının model aldığı bir hanım. Nitekim İslam’ın bekası için ağır bedeller ödeyen iki önemli değer, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin onun eğitim ve terbiyesi altında yetiştiler ve o kutlu yolculuğa anneden aldıkları enerji ile çıktılar. Hz. Fatıma evlat olarak, eş olarak ve anne olarak hepimizin modelliğine ihtiyaç duyabileceğimiz bir değer…
Hz. Fatıma eşinin en büyük destekçisi, çocuklarının eğitim ve terbiyesine önem veren bir anne ve sorumluluk bilinciyle yaşayan bir Müslüman’dı. İzole bir hayatı asla tasvip etmedi, topluma katıldı ve insanların sorunlarını kendine mesele edindi. O hayatın hep içindeydi, Uhud ve Hayber’de dâhil olmak üzere birçok savaşa katıldı ve yaralıları tedavi etti.
Hz. Fatıma ve Hz. Ali her ikisi de Resulullahın feyzi, bereketi ve tedrisatı altında yetişmiş, bilinçli, şuurlu, sabırlı, cesaretli ve takva ehli kişilerdi. Onların yeşerttiği değerler, çocukları ve torunları üzerinden çağlar ötesine kadar uzandı ve meşale olmaya devam etti. (Milli Gazete)