Rachel Corrie'yi anarken
Tarih bize 2003’ü gösterirken, "zulüm bizdense, ben bizden değilim" diyen bir kadın, sarı saçlı ehli kitap olan Rachel Corrie ile uyandık!
O gün kendimden utandım, Müslümanlığımdan ve erkekliğimden utandım.
Biz (müslümanlar) O günlerde şimdi olduğu gibi, cemaatçilik yapıyorduk. Bir oturuşta devlet kurup yıkıyorduk.
Konuşmada Mücahit idik.
Kimseden korkmadığımızı, bağırmak ve çağırmak ile Müslümanlığımızın sorumluluğunu yerine getirmeye çalışıyorduk.
Çünkü her cemaat kendini en iyisi olduğunu iddia ediyordu.
Her devlet Filistin’e destek verdiğini dile getiriyordu. Hepsi İsrail’e karşıydı sözde, pratikte de çok çok azı bu görevi yerine getiriyordu.
İşte böylesi bir Zamanda Rachel meydana çıktı!
Filistin’i filistinde görmek istedi, binlerce km’den sıcak bölgeye gelmişti, İsrail’in zulmünü yerinde görmüştü!
Batının ve sözde İslam devletlerinin suskunluğu canına taketmişti.
Mazlum Filistinlilerin sesi olmaya çalıştı, zulümlerini dünyaya göstermek istiyordu. Elinden gelen herşeyi yaptı, ama zulüm hala devam ediyordu.
Bu mücadelenin yetmediğini görünce ve siyonistlerin dünyanın gözüne baka baka Filistinlilerin evlerini yıktıklarını görünce, kendini buldozerin önüne attı, durdurmak için.
Bu zulme Rıza göstermeyecekti, ya ben burada ölürüm, yada bu zulmü engelleyeceğim düşüncesi ile buldozerin önüne siper oldu.
Tabi olarak sonu kanı ile, canı ile ödedi.
O günü çok iyi hatırlıyorum, kendimden ve sadece konuşarak sözde tepki gösteren her kesten iğrendim.
Allahtan göz yaşları içinde, af ve mağfiret diledim.
Allahım bizi affet dedim, biz sana adam gibi kulluk edemedik, binlerce km’den gelen Rachel bize anlamlı bir ölmeyi, ölerek yaşamayı gösterdi. Zulüm altında yaşamaktansa ölmeyi nasıl tercih etmeyi gösterdi.
Rachele rahmet diliyorum, yaşadığım müddetçe bana hep İlham kaynağı olacak.
Ve sonra ne mi oldu?
Hala bölük pörçük siyonistler ile anlaşan yönetimlerle barışık yaşayarak, kahrolsun İsrail diyoruz!
Sen kurtuldun ey Rachel, Biz cemaatçilik ve particilik oyunları ile oyalananlara da zillet düştü... (Meysem Tammar)