DEAŞ katliamlarında ABD'nin rolü
26 Ekim Çarşamba akşamı silahlı bir terörist İran'ın Güneyindeki Şiraz kentindeki türbeye girerek ziyaretçilere kurşun yağdırıp 13 kişinin şehit olmasına ve 30 kişinin yaralanmasına neden oldu. IŞİD/DEAŞ terör örgütü yayımladığı bildiride bu terör saldırısını...
Daha önce IŞİD/DEAŞ, İslami Şura Meclisi, İmam Humeyni türbesi ve Ahvaz'daki silahlı kuvvetleri geçit törenine yapılan saldırıları da üstlenmişti.
Kesin deliller, ABD'nin bölgesel gericilikle işbirliği içinde yürüttüğü projelerin, direniş eksenine karşı koymak için Tekfirci terör örgütü DAİŞ'in kurulmasında ve gelişmesinde kilit rol oynadığını göstermektedir. Amerika, terör örgütü IŞİD'in Irak ve Suriye'de ve ardından Afganistan'da ortaya çıkması ve yayılmasında önemli bir rol oynamıştır. Bu alandaki kanıtlar kapsamlı sayılmakla beraber belgelenmiştir ve Washington'un bu alanda planladığı eylemlerin işaretleri de zaten ortadadır.
Aslında Amerika IŞİD'in yaratılmasındaki rolünü gizleyemez bir durumdadır. IŞİD ilk olarak Irak'ta Baas Partisi'nin geri kalan unsurları ile dünyanın farklı yerlerinden Irak'ta toplanan Selefi ve Tekfircilerin katılımıyla kurulmuş ve faaliyet alanını Irak'tan Suriye'ye hızla genişletmiştir.
Batı'nın lideri olarak, Batılı ve Arap ortaklarıyla birlikte ABD, IŞİD de dahil olmak üzere tekfirci teröristlere geniş destek verdi.Washington'un amacı Suriye'nin meşru hükümetini devirmek ve direniş eksenini zayıflatmaktı . ABD bu terörist gruplara bu hedefe ulaşmak için bir araç olarak bakıyordu. Eski ABD Başkanı Donald Trump, Başkan Barack Obama ve eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton'ın IŞİD'in oluşumundaki doğrudan rolü hakkında tartışmalı sözler sarf etti. Trump Ocak 2016'daki seçim konuşmasında şunları söyledi: "Onlar (Obama ve Clinton) dürüst olmayan insanlardır. IŞİD'i onlar yarattı. Hillary Clinton, IŞİD'i Obama ile birlikte yarattı." Trump'ın açıklamaları aslında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin gibi bazı ülkelerin başkanları tarafından Beyaz Saray'ın IŞİD'in oluşumunda ve eylemlerinde doğrudan rolü hakkında defalarca yapılan suçlamaların bir teyidi niteliğindeydi.
2011'den 2014'e kadar Amerikalılar IŞİD'e geniş destek verdi ve lojistik ve finansmanında büyük rol oynadı.IŞİD'in Irak'taki eylemleri ve bu ülkenin geniş alanlarını ele geçirmesinden sonra, Obama döneminde Washington onu kontrol etmeye çalıştı. Bu terör örgütü ortaya çıktı ve 2014 yılında IŞİD'e karşı sözde uluslararası koalisyon kuruldu.Amerika'nın amacı IŞİD'i kontrollü bir çerçevede tutmak, böylece Suriye ve Irak'a yönelik baskı koluna ve direniş eksenine karşı baskı aracına dönüştürmekti. Bu bağlamda Amerikalıların DAİŞ'e karşı mücadele konusundaki dürüstlüğü tamamen sorgulanmalıdır. Unutulmamalıdır ki Washington'un desteği olmadan DAİŞ'in hiçbir zaman suçlarını işleyemeyeceği de açıktır.DAİŞ'in Suriye ve Irak'ta tekrarlanan yenilgilerinden sonra Washington, Afganistan'ın komşu ülkelerinde güvensizlik yaratmak için bu paralı terörist grubu Afganistan'da güçlendirdi. Ağustos 2021'in sonlarında, Rusya Devlet Başkanı'nın Afganistan'daki temsilcisi Zamir Kabulov şunları söyledi:" Amerikan kuvvetleri ve bu ülkenin Afganistan'daki müttefikleri, IŞİD terör grubuyla temas halindeydi ve onunla işbirliği yapıyorlardı."
İşin ilginç tarafı, Amerikan medyasının bile Amerika ile IŞİD arasındaki bağlantıyı ifşa etmesiydi. Diğer hususların yanı sıra, Amerikan gazetesi Washington Post, Nisan 2021'de bir raporda şunları yazdı: "Amerikan ordusunun gizli ve yayınlanan belgeleri, IŞİD'in eski lideri "Ebu İbrahim el-Kureyşi"nin daha önce tutsak ve casus olduğunu ortaya çıkardı. Irak'taki Amerikan kuvvetleri elinde bir isimdi. 2008'de Irak'ta tutuklandı ve daha sonra Irak'taki Amerikan kuvvetleri için muhbir oldu. " Şubat 2022'de Suriye'nin kuzeybatısında öldürülen eski IŞİD liderinin Irak'taki ABD ile ilişkisinin ifşa olması, Amerikalıların bu terör grubunu amaçları doğrultusunda donatıp silahlandırmakla kalmayıp üyelerini de yetiştirdiğini gösteriyor. Şimdi ABD, IŞİD'i desteklemeye devam ederek özellikle İran'ı, Irak'ı ve Suriye'yi vurmayı planlıyor. Washington'un nihai hedefi, bu terör örgütünü Batı Asya bölgesindeki direniş eksenini zayıflatmak için bir araç olarak kullanmaktır. (Ajanslar)