Rabbimizin tuzağını görmek basiret ister
Kur’anı anlamak için çok çaba sarf ediyoruz. Çeşitli tefsirlerden yararlanıyoruz. Ama Kur’an’ın en iyi tefsirinin güncel hayatta yaşanan hadiseler olduğunu görmek gerekir. Her bir ayetin hattaki tezahürünü gördüğümüzde hem imanımız hem ilmimiz artıyor, elhamdülillah.
“Ve mekeru ve mekerallah vallahü hayrül makirin” Onlar tuzak kurdular. Allah da tuzak kurdu. Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır.(Ali İmran 54)
Bu ayeti kerimeden ilk anlaşılması gereken husus aslında Müslümanlara düşmanlık edenlerin asıl hedefinin Allah (cc) ve Resulü olduğu gerçeğidir. Bu çok da dikkat edilemeyen bir konudur. Mesela son gelişmeler üzerine Mısırlı Âlim Vecdi Ğuneym Suudi ve dört körfez ülkesi ile Sisi’yi açıkça Allah’ın düşmanları olarak ilan etti.
Allah ve Resulüne düşmanlıkta en şiddetli olanların Yahudiler ve onların kontrolündeki ABD ile ABD’nin kontrolündeki ülkeler olduğunu biliyoruz. Bu koalisyon nerede Allah dostu veya taraftarı bir yapı tespit etse onu yok etmek için elinden geleni yapmaktadır.
Bu şer koalisyonun hedefinden hangi ülke ve hareketlerin olduğu herkesin malumudur. Hedefteki ülke ve hareketler de uzun yıllar dayanışma içerisinde mücadele edip direniyorlardı.
Şer ittifakı önce şöyle bir tuzak kurdu. İran İslam İnkılabını boğmak için İttifakın bir parçası olan Saddam’ı İran’a saldırttılar. İçerden Münafikini Halk örgütünü desteklediler. Aynı anda ciddi bir ambargo ve tecrit uyguladılar. Tuzak çok büyüktü. İçinden çıkılması mümkün gibi görünmüyordu. Saddam’ın arkasında sınırsız silah ve sınırsız körfez sermaye desteği vardı. Savaşta kural çiğnemek Saddam için serbest idi. İstediği kimyasal silahı kullanabilirdi. Bu şartlar altında beklenen sadece İran’ın teslimiyeti idi. Görünüşe göre bu tuzaktan kurtulmak imkanı yoktu.
Sonra Rabbimizin karşı tuzağını gördük. Saddam önce müttefiki Kuveyt’e saldırdı. Ardından da müttefiki ABD kendisine saldırdı. Bunlar hiç kimsenin beklediği şeyler değildi. ABD İran’a uyguladığı ambargonun bir benzerini Irak’a uygulamaya başladı. Bu ambargo Irak’ın bütün komşularını bağlıyor ancak İran’ı bağlamıyordu. Çünkü İran bağımsız bir ülke idi ve ABD’yi takmıyordu. Ambargo süresince İran savaştaki maddi kayıplarının çok önemli bir kısmını Irak’a mal satarak giderdi. Yetmedi savaş başlayınca Irak’ın savaş uçakları İran’a sığınmak zorunda kaldılar. İran bunlara da savaş tazminatı olarak el koydu. Yetmedi Saddam sahibi tarafından itlaf edilen bir köpek gibi zillet içerisinde yakalandı ve asıldı.
Körfez'in milyarlarca doları bu savaşa gömüldü, İran’ın iç karışıklıkları savaş nedeniyle dayanışmaya dönüştü. Ambargo onları ayakları üzerinde durmaya ve savaş teknolojilerini geliştirmeye sevk etti. İran her yönüyle bölgenin hatırı sayılır bir devleti haline geldi. Öyle ki başkasının askerlerinin başına çuval geçiren ABD askerlerini esir alacak kadar kendinden emindi.
İsrail Gazze’ye saldırdığında müttefiki Hamas'a verdiği 75 km. menzilli füzelerle İsrail halkını sığınaklara mahkûm etti. 2006 temmuz harbinde müttefiki Hizbullah’a verdiği destekle İsrail ordusuna travma yaşattı. Hala tedavi olan İsrail askerleri var. İran ve müttefiklerini izzeti ve itibarı giderek artıyordu. Kısaca Şer ittifakı Allah’ın karşı tuzağına düşmüştü.
Son tuzakları şuydu: Suriye ve İsrail barıştırılacak ve Suriye şer ittifakına dâhil olacaktı. Bu konuda ciddi mesafelerin alındığı bir zamanda Rabbim bu tuzağı bozdu. İsrail Gazze'ye saldırınca arabulucu “bir dakika” dedi. 'Barış' yolu bu hadise ile tıkandı.
İyilikle yola getiremedikleri Suriye’yi çok daha geniş bir koalisyon kurarak silah yoluyla dize getirmek istediler. Hamas, İhvan ve İran ittifakını bozmayı başardılar. Bu tuzağın kurucuları Türkiye ve Katar idi. Katar bunu şimdi itiraf ediyor.
Rabbimizin tuzağına bakın ki, şimdi şer ittifakı bu iki müttefiklerini tıpkı Saddam’ı hedefe koyduğu hedefine koymuştur. Katar adeta idam ediliyor, Türkiye’ye karşı yeni ve ABD destekli YPG devleti kuruluyor. Hayat memat mücadelesi veren bu iki ülke İran’a yanaşmak zorunda kaldılar. Hamas üst düzey yetkilileri İran’a gittiler. İran ambargoyu tanımadığı için şu kısacık zamanda Katar’a bir milyar dolarlık mal sattı.
Allah’ın tuzağından habersiz ve ABD’yi mutlak kudret sahibi gören hastalıklı zihniyet şimdi de şöyle diyecektir: “Biz demedik mi ABD ile İran arasında gizli bir ittifak var!. Bakın önce Irak’ı İran’a vermişti şimdi de Katarı verdi.” Ne diyelim, biz de darısı Suud’a diyelim. (Ammar Güneş - Hürseda Haber)