İktidar Muktedir Mi?
Siyonist terör örgütü karşıtı eylemlerdeki uygulamalarına bakınca iktidarın muktedir olmadığını rahatlıkla söyleyebiliriz. SOCAR ve Zorlu holding üzerinden terör örgütünün Gazze’deki soykırımına yakıt ve enerji desteği, kuşkusuz muktedir bir iktidarın işleyebileceği bir cinayet değildir. Bu cinayet ancak birinin kafasına silah dayayarak işletilebilir. Çok zor gibi görünüyor ama bir gün adil bir iktidar işbaşına geldiğinde bu cinayetlerin hesabının sorulacağından hiç şüphemiz yoktur. O zaman “baskı altındaydık, kafamıza silah dayamışlardı, yoksa iktidarımızı elimizden alacaklardı” savunmaları işe yarar mı, sanmıyorum.
Petrol sevkiyatı cinayeti yetmiyormuş gibi bir de bu cinayeti protesto edenlere karşı takınılan tavır gerçekten dehşet verici. İktidarın istediği öyle anlaşılıyor ki Gazze’ye destek olunacak ise kendilerinin yaptığı gibi ‘oluyormuş’ gibi yapılması, asla söylemden eyleme geçilmemesinden ibaretmiş.
İktidar nasıl bir baskı altındadır ki, SOCAR ve Zorlu holding protestocularını karşı Anayasal bir hak olan “gösteri ve yürüyüş özgürlüğünü” çiğniyor! Oysa en azından protesto yapanları da söylemle kınayabilir, “yapmayın etmeyin gençler!” deyip geçiştirebilirdi. Ama öyle değil, bu konuda doğrudan eyleme geçiyor, pankartları parçalıyor, ters kelepçe ve gözaltılar yapıyor.
Eğer iktidar bu olup bitenleri muktedir olarak yapıyorsa bu çok daha vahim bir durumdur. İktidarın soykırımcı çete ile tüm ilişkilerini kesmemiş, aylarca ticareti aksatmadan yürütmüş olması, savaşın can damarı olan yakıt ikmalini sağlaması her biri başlı başına cinayete ortak olma niteliğindedir.
İktidarın Gazze için elinden geleni yaptığı iddiası bir safsatadan ibarettir. Diline geleni özenle seçerek söylese de eliyle yaptığı hiçbir şey yoktur. Söylemin hiç mi önemi yok?! Tabi ki var. Cumhurbaşkanın HAMAS lehine olan söylemi olmasaydı Türkiye’nin duruşu Azerbaycan ve körfez ülkelerinden farksız olurdu. Bülent Arınç’ın HAMAS’ı suçlayıcı o iğrenç ifadeleri tüm medyaya hâkim olurdu. Bunun farkında olan HAMAS yetkilileri bu nedenle zaman zaman Türkiye’ye teşekkür ediyorlar.
İktidarın muktedir olup olmaması esaslı bir mesele olup siyasi partiler üstüdür. Türkiye’nin asıl meselesi tam bağımsızlık meselesidir. Bu bağımsızlık gerçekleşmediği sürece iktidara kim gelirse gelsin muktedir olamayacaktır. Ancak bu bağımlılığın bir gösteriye tahammül edemeyecek kadar sertleşmesi bu iktidardan beklenen bir durum değildi. 28 Şubat sürecinde tesettürlülerin eğitimini Avrupa’da yapması gibi neredeyse OSCAR ve Zorlu aleyhine rahat rahat gösteri yapmak için de Avrupa’ya gitmek seçeneği sunuluyor!!! Yazık, çok yazık… (Emin Güneş - İslamianaliz)