Halimizden Memnunuz
Bazen içten geldiği gibi, konuşmak ve ya yazmak gerekiyor. Bazı kalıplaşmış hakaret ve yorumlara ne kadar sessiz kalırsak; “ikrar”ımızı yansıtmış oluruz, endişesiyle konuma geçmek istiyorum.
İslam düşmanları her yerde ve fırsatta düşmandır, bu doğru. İslami olan her şeye düşmandırlar bu da doğru. Ama en çok düşman oldukları (ya da anlayamadıkları mı, desek?!) şey ise İslami tesettürdür. Tesettürün bu denli yozlaşması ve aslından uzaklaşıp bilinçli bir şekilde hasımlarımızın gözlerini boyayıp “kabullenilmiş” olmak adına Allah’ın hatırının hiçe sayılması bir yana dursun, biz Allah’ın istediği şekilde bir örtünmekten bahsediyoruz. Bunu çağımızın fitne ve ahlaksızlığına kalkan olarak gördüğümüz, zirve nokta “çarşaf” izliyor.
Çarşafa edilmedik hakaret kalmamıştır. Özellikle batı illerinde yaşayanlar buna çokça rastlamıştır. Kara Fatma’dan tutun “öcü”lere kadar… Sözle olmasa dahi bakışlarla, alaycı gülmelerle, birbirlerine çarşaflıları işaret edip fısır fısır konuşmalarına kadar…
Haydi, bunlara alışkınız. Selam, deyip geçiyoruz. Fakat öyle zihniyetler var ki, bizim çarşafı baskı sonucu giydiğimizi düşünüp bize acıyorlar. Özellikle Batman’da icazet alan iftihar tablosu âlime kardeşlerimizin haberiyle, bazı internet sitelerinde çirkef ve anlamsız yorumlar hayret verici...
Ben onlara çarşaflı bacılarım adına seslenmek istiyorum. İnşaallah bizi duyan olur.
Biz gerçekten halimizden çok memnunuz. Değil dayatmayla giymek, ailesiyle yıllarca çarşaf giymek için çatışan kardeşlerimiz var. Yıllar boyu ailesini ikna edip çarşaf hasretiyle yananlar var. Sırf çarşaf giydi diye akrabalarından, çevresinden, dostlarından düşmanlık görenler ama bundan zerre miktarı etkilenmeyip başı dik duranlar var.
Takvanın kalpte olduğunun, kalp temizliğinin “öncelikli” bir mesele olduğunun idrakinde yaşayıp bunu “pratiğe” dökmek için yarışıp inşallah kazananlar var.
Benim kalbim temiz, diyerek bedenini haram gözlerle kirletip bunun farkında olmayanlara her dem dua edenler var.
Yazın sıcak olmuyor muymuş? Bizi düşündüğünüz için teşekkür ederiz. Fakat cehennemin daha sıcak olduğuna iman edip, “tevekkeltu alallah” deyip gerçekten sıcaktan etkilenmeyenler var.
Biz yazın sıcaktan, kışın soğuktan çok güzel korunuyoruz, Rahman bunu emrederken bizi sizden iyi tanıyordu, merak etmeyin. (Bir de kışın soğuğunda bedenleriniz hala nasıl açtığınızı biz de anlamıyoruz, izah ederseniz söz, dinleriz.)
Gözlerimiz de çok iyi görüyor. Çok iyi nefes alıp, işlerimizi çok rahat görüyoruz. Çarşaf giydiğimiz için en ufak bir pişmanlık, eziklik, geri kalmışlık hissetmiyoruz. Evet, her tarafımız kapalı ve çağdışıyız. Bu halimizle gurur duyuyoruz. Gururumuz enaniyetten değil, emri taşımaktan, O’na daha fazla yaklaşmak isteyip, haram gözlerden daha güzel korunduğumuzdan.
Çarşafımızı giyip sokağa çıktığımızda, inanın bizden özgürü yok! Çarşaf giyenlerin birçoğunda o samimiyeti, ihlâsı ve en önemlisi iffeti göreceksiniz.
Hak ve insaf gözlüğüyle bakın o icazet almış kızlara… Bizi kendilerine duruşlarıyla bile hayran bıraktılar. Biz çağın Meryemlerini, Fatımalarını görmek istiyoruz. Caddelerimiz, üniversitelerimiz, hastanelerimiz, park ve piknik alanları bu iffetli ve tertemiz nehirden yıkansın, paklansın istiyoruz. Son olarak çarşaflı veya İslami tesettürün hakkını veren kardeşlerim! Sizlere örtünüzden dolayı gelecek tuhaf sorulara, verecek mantıklı ve doyurucu cevaplarınız olmalıdır. Siz “Bu kıyafetiniz yöresel mi?” “Göz zevkimizi bozuyorsunuz” “Kur’an’da böyle bir emir yok” gibi mesnetsiz ve cahilane sözler işiteceksiniz. Hepsine hazırlıklı olmalıyız ve her birimiz yürüyen bir kitap olup fikirlerini çürütebilmeli, çarşafı sevdirmeli, kabul ettirebilmeliyiz…
Örneğin yolda yürürken size tuhaf tuhaf bakan çocukların yanına gidip, selam verip “Nasılsınız çocuklar?” diyerek; gülümseyip şakalaşarak bu duvarı yıkabilirsiniz.
Bu arada son bir darbeyi de çarşaftan yemeyelim. Ne olur, çarşafımızı (da) yozlaştırmalarına izin vermeyelim. Topuzlu, makyajlı, allı pullu çarşaflı görmek de hakikaten bizi üzüyor. Fakat biliyoruz ki pardösümüze uzanan el, çarşafımıza uzanmayacaktır. Bunu bir temenni ve dua olarak kabul edin…
Son olarak, bize ucube gözüyle bakanlara tekrar sesleniyorum. Vallahi biz halimizden memnunuz. Size de tavsiye ederiz…
En Emin Olan’a emanet olun. Vesselam veddua… (Dogruhaber)