Haydi, Ramazan'a Uyan
Haydi, ovuştur yıl boyu gaflet uykusunda olan, çevresini atalet sarmış kalbini!
Ramazan`a Ramazan’la uyan!
Gör ki insan; acizliğin pençesinde, dünya adlı pencereden ızdıraplı halini seyreden...
İmtihanların şamar indirdiği yüzünü ahirete çevirmeyi beceremeyen...
Ateş gibi yanan imanını, nisyan adlı elleriyle avuçlamaya kalkışan...
Ve boyca dağlara ulaşamadığı, ağırlığıyla yeri yaramadığı halde, nefsinin her eylemini okşamasına izin veren insan...
Benim, sensin ve her insan...
Gözlerini aç ki, yeni bir mevsim doğdu güneşin arkasından! Adı Ramazan... Fırsat yağmurları yağdı dergâh-ı Rahman’dan... Aç ellerini, sarsın seni bu an... Aç gönlünü, kucaklasın seni bu kutlu zaman...
Haydi, sevgili kızım! Çayı ocağa koydum, sahura uyan. Sahurla birlikte sabra uyan... Aç kalsın günahların, yetim kalsın isyanların... Yeni bir sayfaya ‘Bismillah’ diyelim... Çayla birlikte umutları içelim...
Acele et, sofra hazır! Tembelliğinle vedalaş, azığın azim ve sabır… Kapama pencereyi, bu Rabbin ihsan sofrasıdır... Doymazsan ebede dek halin naçardır!
Gör ki unuturuz çoğu kez kulluğun eşsiz lezzetini... Es geçeriz abd olmakla dirilecek paslanmış kalbimizi... Ezer geçeriz bir adımla açılacak hayır kapılarının kilidini...
Ramazan çaldı göklerinin kapısını. Bir kitap aldı gönlümüzden her türlü ah`ı... O Kitap ki Hira`dan çağlara aktı... Senin de dermanın ondadır; haydi çevir sayfaları!
Durma yola koyul, menzil yakındır. Yoksulların sevinci sancılarına şifadır. Veren el sen olmalısın bu en âli hayırdır. Tutan el sen olmalısın bu en ihlaslı duandır...
Namazınla, orucunla, iffetinle sevgili kızım; geleceğe anne olacaksın... Elinle şekillenecek topluma, ömrünü Ramazan eyleyen nesiller doğuracaksın... Şefkatinle, izzetinle, ilminle acı gidişatın noktasını sen koyacaksın... Şimdi aç ruhunun eteklerini, rahmet yağsın. İmanını yenile, büyük bir vazifeye hazırlansın...
Haydi, Ramazan`a uyan! Od isen hala, durma yan! "İkra" diye seslenir Al-i Kur`an...
Kâinatı oku ve büyüttüğün insanı... Amel defterin açıktır, doku tüm hayırları... Vefa eder mi ömrün bir daha, kaçırma bu fırsatı...
Yükün ağırdır omzunu hazırda tut... Sabır orucunu tutacak nesle, iman sofrasını zengin kur.
Kalbi boşlukta pençeleşenleri Kur`anla doyur, bu aşkı korkmadan sahabece duyur...
Gör ki bayramlarımız misyonunu unutalı çok oldu. Çocuklar babasız, yetimler sahipsiz kaldı. Kanlar ırmak oldu vicdanlara aktı... Gören olmadı, kimse békeslere* yanmadı...
Akrep doldu cepler, muhtaçlar muhtaç kaldı. Ümmet milyon can infak etti, herkes kendi derdine daldı... Ramazan bir müjde idi, kıymeti yetersiz kaldı...
Haydi, Ramazan`a Ramazan`la uyan! Şenlikler, eğlenceler onların olsun... Göstermelik ameller kursakta kalsın... Kardeşini unutanlar, hesabını ukbada görsün...
Ezan okunuyor, iftarımızı açalım... İftarla birlikte ruhumuzu ötelere açalım... Reyyan kapısına talip, ebediyete yâr olalım... Bu dünya fanidir, bakiye dost kalalım...
Âmin… Âmin… Âmin ya Mübin…
-----------------
*gariplere
Hacer Sâra Arslan / Nisanur Dergisi - Haziran 2015 (43. Sayı)