Uyu Bebeğim!
Uyu bebeğim
Uykun bize ölümümüzü okumakta
Yüzüne bulaşmış kan ve toprak
Bize hürlüğünü anlatmakta
Yalın ayağın ve yaşadığın yalan hayat
Bize bizi haykırmakta
Gökyüzüne o son bakışın
Gözlerimizi dünyadan almakta...
Uyu bebeğim
Yaşamaksa bu, sen cennete iltica et
Ölmek değil bu, gidişinin adı şehadet
Açma gözlerini
Bombalardan daha zalim insanlar var
Dumanlar kadar isli kalpler var
Görme adaletin esmediği baharları
Duyma yüzleri ikiye bölünmüş
Kardeş dediklerinin kınamalarını
Kahrolursun görürsen, uyu sen
Cennette seni bekleyen nimetler var
Uyu bebeğim
Silahlar zulmü vursun
Vicdanların nabzı
Yokluğunda dursun
Senin yasını
Bizim yerimize gökler tutsun
Senin yaşını
Bizim yerimize melekler kurutsun
Gözlerini açarsan
Ümmetin halini göreceksin
El ele tutuşmayı öğrenemeyenlerin
Bir tebessümü çok görenlerin
Yan yana durmaktan imtina edenlerin
İçler acısı haliyle bir daha öleceksin
Sen uyu ey minik şehid
Sonsuza bir kahraman gibi gideceksin
Biz hep başkaları olmaktan
Kendimize gelemedik
Geçici rüyalara yar olmaktan
Sonsuza kilitlenemedik
Ene`ye esir olmaktan
Çığlıkları işitemedik
Sen bambaşka âlemlere seyre dalarken
Biz hala dünya adlı kabirdeyiz, bebeğim
O kanlı ve yeniden can bulmuş bedeninle
Kutlu zaferlerin çiçeği oldun bebeğim
(Nisanur Dergisi)