Bir Gencin Değil Gençliğin İntiharı
Özelde Türkiye, genelde vukuatların bütünlüğü bağlamında tüm islam beldeleri, 10'larca yıldır boşlukta yuvarlanan genç nesillere karşı bir teskin, ikna ve maneviyata sevk programları geliştirememekte.
Bırakın böyle bir program gayretini bilakis gençlik maddiyat, şehvet ve kapitalizm denizinde boğulup boğulup can verme derekesine itilmekte.
Çağın enerjik, sorgulayıcı ve bedenlerine sığmayan ruhsal coşkusuyla, gençliği, ihtiyarların mutaasıp ve körükörüne gelenekleri taklid eden uslupları ile doyuramayacağımız muhakkak.
Zamanın akışını, ruhunu, hızını yakalayamayan, gelişime kapalı şekilci İslam anlayışı ile gençliğin kazanılması yaşanılan çağ şartlarında pekte mümkün görünmüyor.
Şahsen benim en çok sorguladım konu, 20 yıldır muhafazakar bir devlet gücüne rağmen gençliğin kahir ekseriyetle maneviyattan bu derece kopuk bırakılmalarıdır.
Dinine, diyanetine ve milli değerlerine sıkı ve samimi bir bağ ile tutunmuş hiçbir güç, gençliğini böylesi bir girdapta hiçliğe terkedemezdi.
Gençlik eğer motivasyonunu duvar köşelerine astıkları chekuvera resimlerinde arıyor buluyorsa, ordaki islamcı - muhafazakar fikir erklerinin evvela kendilerini sorgulamaları gerekir.
Neden kazanamıyoruz gençliği?
Kazandığımız gençleri, evlatlarımızı, kızlarımızı neden ahlak ve erdem çizgisinde sabit tutamıyoruz.?
Neden bir inandırıcılığımız yok?
Peygamberin etrafındaki o muazzam gençlik iklimini neden yakalayamıyoruz
İslamın gençlere verdiği bunca değere, İslam'ın yetiştirdiği onca genç kahramanlara rağmen neden gençlik İslama küstürülmüş
Gençler neden geleceklerini, köhne ideolojilerin çöplüklerinde hazine aradıklarını zannederek tüketiyor.
Neden...
Evet çok zaman kaybedildi.
Muktedirler iktidarlarını kaybetmemek için, cemaatler iktidarın nimetleri peşinde servetlerine servet katarken, tüm yanlış politikalara, dine mal edilen kötü söylem ve fiillere sessiz kalınırken kaybedilen yine gençlik oldu.
Bu öyle pahalı ve bedeli ağır bir kayıptır ki şuan şu saatte şimdiki gençlik İslam'ın pak çehresi ile tanıştırılmaz ve kabullendirilmezse şimdiki gençliği örnek alacak gelecek nesli düşünmek bile ürkütücü.
Gençlik 'Şii' olur vehmi ile Yezid gibi yaşadığımız hayatta Hüseynin hak arama mücadelesini gözlerden sakladık.
Toplum haksızlıklarımıza boyun eğsin diye 'haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır', 'haksızlığa susan hakkını yanlız değil şerefinide kaybeder' düsturlarını unutturduk.
Gençliğin enerjisini körelttik.
Gençlere bizzat devlet kurumlarınca, aklı sarhoş, uyuşturucu beyinli, ne kadar açılırsa o kadar çok sanatçı olduğunu zan eden edep yoksunu gençleri rol model olarak sunduk.
Kendiniz akıl almaz bir israf ve lüks içinde yaşarken,film ve mağazin kültürü ile gerçek hayattan uzak bir yaşam tarzı ile gençlerin iştahını kabartırken, gençlik meteliksiz, geleceğe karşı umutsuzluk biriktiriyor.
Dini bilgi birikimini amel sofrasında içiçe geçirmiş genç mübelliğlere ihtiyacımızın olduğunu ne kadar anlatsak yinede azdır.
İnandığı dinde samimi yaşayan önder genç aydınlara ihtiyacımızın olduğunu ne kadar yazsak yinede azdır.
Mütevazi yaşamıyla nefsine gem vuran oruçlu, kendini günahlardan sakınan ahlak timsali genç mürşidlere ihtiyacımızın olduğunu ne kadar haykırsak yinede azdır.
Zengin yaşam imkanları ile mütevazi şartları tercih eden cebi zengin ama ruhu gariplerle yatan - kalkan örnek gençlere ihtiyacımızın olduğunu ne kadar söylesek yinede azdır. (İdris Yamaç - Hürseda)