Amerika Kürtlerden Ne İstiyor?
Sonda söylememiz gerekeni başta söyleyelim. Tüm verileri değerlendirdiğimizde Amerika’nın Kürtler üzerindeki en büyük hedefinin‘Dinlerini Değiştirmek’ olduğu sonucuna varıyoruz. “Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir”diyenleriniz çıkabilir. Ancak mevcut tablo ve gidişata baktığımızda, bu sonucun hiç de yabana atılmaması gerekir. Çünkü Amerika’nın elinde Kürtleri ulusalcılık silahıyla kuşatan ve ‘din afyondur’ ülküsünü artık açıktan açığa Kürt halkına enjekte eden marksist ve sosyalist bir örgüt olan PKK–HDP bulunmaktadır. Bu örgüt batı emperyalizminin de tüm destek ve imkânları ile Kürt coğrafyasında çok amansız bir yozlaştırma ve dinden uzaklaştırma çabasına girmiş durumdadır. Aslında bu çabasının eskiden beri var olduğu bilinen bir gerçektir. Ancak günümüzde artık kitlelere empoze edecek seviyeye vararak alenen yapılmaktadır. Cezaevlerinde yatan PKK’li hükümlü veya tutuklu militanların harıl harıl İncil okuduğu okumakla kalmayıp özümsediği ve bir kısmının bunu kabullendiği kendilerini tanıyanlar açısından bilinen bir durumdur. Özellikle PKK militanlarının İslam’ın en önemli hususlarından olan Kur’an, Hz. Peygamber (SAV), namaz ve ezan ile alay etmeleri görüntüleri ile ortadadır. Diğer taraftan siyasi olarak PKK’yi temsil eden HDP’nin, Batının İslam coğrafyalarında özellikle İslami söylemi geriletmek ve baskı altında tutmak için üretmiş olduğu argümanları sıklıkla kullanarak görevini yerine getirmektedir. Örneğin en güçlü argümanlarından olan; “Kadın cinayetleri, çocuk gelinler, zorunlu din dersi, Aleviliğe yapılan baskılar ve LGBTi’lilerin hakları gibi söylemler artık İslam ülkelerini sömürme aracı olarak kullandıkları ‘Demokrasi ve İnsan Hakları’ söylemlerinin yerini almış durumdadır. Çünkü demokrasi ve insan hakları söylemleri kendi aleyhlerine dönmüş durumdadır. HAMAS, İHVAN ve NAHDA’nın elde ettikleri seçim zaferlerinin artık demokrasi ve insan hakları söylemininde miadının kendileri açısından son bulması gerektiğine işaret etmiştir. Onlarda bu işareti almış ve artık demokrasi ve insan haklarından kimse söz etmez olmuş, etse de bu ses artık çok cılız hale gelmiş durumdadır.
HDP milletvekillerinin sahada çalışırken İslam’ın temel direklerine karşı ağızlarında geveledikleri sözleride unutmamak lazım. Nevruzu dini bayramların alternatifi olarak göstermeleri, Zerdüştlüğü Kürtlerin asıl dini olarak canlandırma hevesleri, her fırsatta İslam’ın hükümlerini eleştirmeleri ve daha bu yazıya sığdıramayacağımız nice deliller göstermekte ki PKK–HDP Amerikan projesi olarak Kürtlerin dinlerini değiştirmek ve Ortadoğu’da halkı Müslüman olmayan yeni bir devlet kurmak istiyor. Kürtleri bu noktaya sürüklemek isteyen aktörler görevlerini en iyi şekilde ifa ediyorlar, PKK–HDP ve PYD üçlüsü Kürt coğrafyası ve halkı üzerinde bir şeytan üçgeni kurmuş durumdadır. Geriye Kürt halkının bu oyunlara ne zamana veya ne kadar kanacağına bağlı.
(Ömer Nadi)