Dijital Tehlike
Dijital araçlar bilgiye ulaşımı kolaylaştırıyor, uzağınızdaki imkânları yakınınıza taşıyor ve istediğiniz kişi ya da kurumlarla kısa yoldan iletişim kurmanızı sağlıyor. Ancak küresel güçlerin sömürgeleştirdikleri ve halklara karşı silah olarak kullandıkları bu araçlar aynı zamanda şiddetin, ahlâksızlığın ve israfın yayılmasına yol açıyor ve bireyleri tüketen nesnelere dönüştürüyor. Özellikle çocuklar üzerinde büyük bir etkiye sahip olan bu araçlar, onlara yanlış rol modeller sunuyor.
Geçmiş dönemlerde çocuklar oyun oynamak için çıktıklarında anneler uzaktan kontrol eder ve onların edep ve hayâ duygularını zedeleyecek tehlikeleri bertaraf ederlerdi. Anneler çocuklarının arkadaşlarını tanır, oyunlarına dâhil olur ve onları hayatın içinde terbiye ederlerdi. Bugün dört tarafı dijital çitlerle çevrilmiş bir alanda yaşıyoruz, evde, işte, sokakta, yolculukta, alışverişte, tatilde ve hayatın hemen her alanında dijital araçlarla iç içeyiz ve anneler çocukları üzerindeki kontrolü kaybediyorlar.
Dijital araçların yayılması ile birlikte çocuklarımız anne-babanın kontrolünden çıktı artık onlar arkadaşlarını sosyal medyadan ediniyor, cep telefonuna yükledikleri oyunlarla meşgul oluyor ve rol modellerini buradan seçiyorlar. Dijital dünya, dibi görünmeyen bir çöplüğü andırıyor ve çocuklarımız davranışlarını şekillendirirken bu çöplükten fazlasıyla etkileniyorlar. Eğitimciler ve anne-babalar çocuklara okuma alışkanlığı kazandırabilmek için çaba gösterseler de onlar istedikleri bilgiye dijital araçlar vasıtasıyla ulaşıyor ve kitaptan uzaklaşıyorlar. Çocuklar artık arkadaşları ile bir araya gelmekten, akraba ziyareti yapmaktan ve aile ile vakit geçirmekten hoşlanmıyor, odalarına kapanıp internetle meşgul oluyorlar. Anne-babayı umursamıyor ve ellerindeki cep telefonları ile istedikleri yere istedikleri vakitte ulaşabiliyor ve bağlantılar kurabiliyorlar.
Dijital araçlar çağımızın en büyük avantajlarından biri kuşkusuz ve bu araçlar bilimsel alanda, eğitim kurumlarında, sağlık sektöründe ve sosyal alanda etkin olarak kullanılarak büyük kazanımlar elde ediliyor ki, bu elbette önemli. Ancak bu araçların doğru kullanımı noktasında yapılan çalışmalar ne yazık ki işe yaramıyor ve çağın kirleri üzerimize sağanak sağanak yağıyor. Hâkim sistem internet ve çeşitli yazılımlar aracılığıyla toplumları siyasi, kültürel ve sosyal alanda kontrol altında tutarak köleleştiriyor ve ırkçılık, İslamofobi, şiddet ve ahlâki kokuşmuşluk bu araçlar vasıtasıyla halklara bulaştırılıyor.
Peki, ne yapabiliriz?
Dijital araçların bu kadar etkin kullanıldığı bir dönemde nesillerin eğitimi noktasında ön saflarda yer alan ebeveynlerin, eğitimcilerin ve bu alanda hizmet veren bütün kurum ve kuruluşların dijital bir dil geliştirmeleri ve eğitimdeki metotlarını buna göre düzenlemeleri gerekir. Bu araçlar doğru kullanıldığında faydaya, kazanca, başarıya dönüşecektir ki, asıl üzerinde durmamız gereken husus bu olmalıdır. (Milli Gazete)