Doğru Adımların Yanında ve Arkasındayız
Bismihi Teala
Kim atarsa atsın, doğru adımları atanların yanında ve arkasındayız; Fakat doğru adımları attıkları an ve müddetçe yanlarında ve arkasındayız. Yanlışlarının, hatalarının, ihmalkârlıklarının, yasaklarının arkasında hiç mi hiç değiliz. Bu konuda biz onlardan beriyiz, onlar da bizden beridir. Zira biz kimin yaptığına değil ne yaptıklarına bakarız.
İşte bu minvalde son zamanlarda meydana gelmesinden dolayı sevindiğim, hoşnut olduğum ve doğru bildiğim en önemli adım; durmadan duraksamadan söyleyeyim “şüphesiz Kur’an-ı Kerim’in, siyerin seçmeli ders olması ve İmam Hatip ortaokullarının açılmasıyla ilgili yapılan düzenlemedir”
Geç kalınmış olmasına rağmen bu gün gelinen nihai noktaya sevinmemek elde değil.
Çünkü Kur’an-ı Kerim’in sesinin kıstırılmaya çalışılmasından, Kur’an-ı Kerim’e tahammül edilmemesinden Kur’an-ı Kerim’in yasaklandığı hatta elif banın bile yasaklandığı günlerden bu güne gelmek nimettir, ihsandır.
Evet, çocuklarımız Rab Subhanehu ve Teala’nın biz insanlara mektubu-mesajı olan Kur’an-ı Kerim dersini artık hür iradeleriyle seçerek okulda da öğrenebilecekler, okuyabilecekler.
Güllerin Sultanı Efendimiz Muhammed Mustafa aleyhi salatu veselam’ın hayatını ders olarak okuyabilecekler.
Bu adımı kimin attığı bizim için çok da önemli değil, önemli olan hâsıl olan güzel hâsılattır. Tarih boyunca Allah, din ve imana hizmet edenler bu çerçevede hak ve özgürlük ortamları oluşturanlar dünya ve ahrette kazançlı olduklarından bu gün de doğru adımları Allah için atanlar hem dünya hem de ahrette kazançlı olacaklardır. Allah’a, dine ve imana karşı olanlar da dün zelil ve rezil oldukları gibi bu gün de zelil olmaya, alçalmaya mahkûmdurlar.
Lakin bir şeyi yaparken en iyisini yapmak, bir yandan imar ederken diğer yandan tahrip etmemek iyilerin ölçülerindendir.
Bunun için 4+4+4’ün ne getirip ne götürdüğünü ve boşluklarını iyi tahlil etmek lazımdır.
Seçmeli Kur’an-ı Kerim, Siyer derslerinin ve İmam Hatip ortaokullarının olmasının güzel olduğunu başta belirttik. Mütedeyyinleri de bırakın, özgürlüklerden dem vuranlar dâhil hiç kimsenin seçmeli Kur’an-ı Kerim ve Siyer derslerinden rahatsız olabileceğini düşünmüyorum. Nihayetinde seçmelidir, isteyen seçer istemeyen seçmez. Fakat ilk etapta olmasına rağmen TÜSİAD’ın tepkisi üzerine değiştirilen ikinci 4’teki açık öğretim meselesine ne demeli?
İkinci 4’te isteyen açık öğretim okuyabilseydi kim ne zarar görecekti. 28 Şubat’la Kur’an Kurslarının önünü kesintisiz eğitimle kapatmak istediler. Zorunlu olan birinci ve ikinci dördün (4+4) kesintisiz sekiz yıllık eğitimden bu manada farkı nedir?
Kur’an Kurslarına, Hafızlık Kurslarına ve Medreselere darbe vurmayacağını kim iddia edebilir? Bir derece dini eğitimi kısıtlama, dini eğitim alanını daraltma değil de nedir? Özgürlük ve hak bunun neresinde?
Hem biz hak ve özgürlükleri konuşurken neden bazı mevzuları es geçiyoruz ya da görmemezlikten geliyoruz. Neden insanların diğer ihtiyaçlarına, gereksinimlerine göre alternatifler üretmiyoruz? Neden insanların dinleri ve inançları gereği takındıkları tavırları gündeme getirmekten ve savunmaktan çekiniyoruz.
Birilerinin zoruna gitse de, birileri başka şeylere yorsa da Türkiye’de uygulanan karma eğitim sistemi doğru bir sistem değildir. Türkiye’de ilköğretim ve orta öğretim’de bir başörtüsü meselesi var. Anadilde eğitim meselesi var…
Bunları neden konuşup tartışmıyoruz ki? Karma eğitim çok iyi de; biz mi bilmiyoruz? Karma eğitimin ahlaki değerleri altüst eden ve başarı seviyesini düşüren getirilerinden(!) başka getirisi olduğunu düşünen varsa buyurun kamuoyuna açıklasın.
Yoksa bu kör inatla nereye kadar?
Hak ve hukuktan neden korkup çekiniyoruz, insanlarımıza neden değer vermiyoruz, insanlarımıza neden güvenmiyoruz? İlköğretim’de ve ortaöğretimde getirilecek bir kılık kıyafet düzenlemesinin Allah aşkına kime ne zararı olacak?
Küçükken, çocukken güvenemediğin, güven vermediğin birey yarın sana nasıl güvenecek, güven verecek?
Hani eğitim “yapma, etme” değildi. Yasaklarla, kalıplarla, şekillerle karşıladığın yarının büyükleri değil mi?
Eğitimle ilgili kanunlar çıkarılırken en azından karma eğitime, kılık kıyafet dayatmasına ve ana dil eğitimine yönelik -en azından- alternatifler getirilemez mi?
Evet, alternatifler olmalı, seçmeli olabilir. Karma eğitim sistemiyle eğitim veren okullar olsun; fakat bunun yanında Kız ilkokulları, Kız Ortaokulları ve Kız Liseleri, Erkek ilkokulları, Erkek Ortaokulları, Erkek Liseleri neden olmasın, isteyen istediğini seçsin. Yüreği olan varsa denesin de bakalım hangi sistemin yetiştirdiği bireyler daha ahlaklı, başarılı; kendisine ve toplumuna faydalı.
Toplumun ahlaki değerlerine aykırı olmamak esasıyla isteyen istediğini, istediği yerde giysin, giyebilsin. Kim ne giyiyorsa kime ne, kim ne karışır?
Şu anki okulların yanında anadilde (Kürtçe, Arapça) eğitim veren okullar neden olmasın. En azından şu an itibariyle Osmanlı zamanında Kürdistan olarak tabir edilen bölgenin içerisinde yer alan illerde Kürtçe ve Arapların yoğunluklu yaşadığı yerlerde Arapça eğitim veren okullar açılsın. Esas olan eğitim, esas olan insan olduktan sonra kim hangi okula, hangi giyim kuşama yönelik tercih kullanıyorsa kime ne?
Hak ve hukuktan, insan haklarından, özgürlüklerden, çoğulculuktan, çok renklilikten, farklılıklardan ve çok seslilikten dem vuranlar! Hodri meydan!
Hak ve özgürlükleri, alternatif çözümleri dile getirelim, hak ve özgürlüklerin ortamını hazırlayalım ve doğru adımlarımızdan müteşekkil hâsılatımızı yarınlarımıza sunalım.
Unutmayalım ki meydan yiğitlerin, söz ediplerin, iş maharetlilerindir.
(Muhsin Canan)