Hangi Asa Bahar Üstadım
Nerede kaldı Üstadım gençlik dediğimiz henüz bıyıkları yeni terlemiş, tesettürünü yeni giyinmişler, artık gençlik torun sahibi olunduktan sonra başlayan bir döneme gelmişiz de yeni öğrendim...
Kaç günlük bir geziye çıkmak zorunda kaldım işim nedeniyle, gördüğüm iş manzaraları ve gençlik... Şeytan lar artık gençlik yaşları dediğimiz, 18-35 yaş arasını bırakıp daha alt zemine inmiş durumda, artık genç dediğimiz yaşa gelen insanlar da zaten hayasızlık normal bir şeymiş gibi sergileniyor. Batı insanı olma hasepleri de işin içine girdiğinde eyvah ki Üstad ın ;
Ey üç yüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş
ve sakitane Nurun sözünü dinleyen
ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile
bizi temaşa eden
Said ler, Hamza lar, Ömer ler, Osman lar, Tahir ler, Yûsuf lar, Ahmed ler, vesaireler!..
Sizlere hitap ediyorum.
Başlarınızı kaldırınız,
"Sadakte" deyiniz.
Ve böyle demek sizlere borç olsun.
Şu muasırlarım, varsın beni dinlemesinler.
Tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan
telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum.
Ne yapayım, acele ettim, kışta geldim;
sizler cennetâsâ bir baharda geleceksiniz.
Şimdi ekilen nur tohumları,
zemininizde çiçek açacaktır.
Biz, hizmetimizin ücreti olarak sizden şunu bekliyoruz ki:
Mazi kıt asına geçmek için geldiğiniz vakit,
mezarımıza uğrayınız;
o bahar hediyelerinden birkaç tanesini
medresemin mezar taşı denilen
ve kemiklerimizi misafir eden
ve Horhor toprağının kapıcısı olan kalenin başına takınız.
Kapıcıya tenbih edeceğiz;
bizi çağırınız.
Mezarımızdan "Henienlekum" sadasını işiteceksiniz... sözüne eklenti yapmak zorundayım.
Hayır üstadım hayır, o zamanlar senin dediğin soğuk zamanlar değildi, asıl soğuk zamanlar şimdilerdir, belki yaşadığın zaman ve ortam içerisinde en soğuk şeklini anlatmaya çalıştın bizlere, evet soğuk ama şimdiler de dondurucu bir soğukluk var üstadım. Birde gel gör ki memleketimin gençliği değil artık çocukluğu bile ne hallere geldi, henüz ilkokul öğrencisi kız arkadaşının olduğunu söyleyen bir zamana denk geldik üstadım. Üstadım senin zamanında biliyorum çok çirkeflik vardı, ama bunun yanında seninle beraber mücadele eden, samimi Tahirler, Hamzalar, Ömerler vardı üstadım. Şimdiler de Tahirler ve diğerleri kabuklarına çekilmişler, yada iman kurtarma yolunda kendi imanlarına zede gelmesin diye, çamura bulaşmaktansa inzivayı tercih etmişler. Şimdi söyle üstadım biz hangi gençlik için mücadele edelim. Allah için çalışacak olan gençlerle mi uğraşalım, yoksa daha gençlik yaşına gelmeden, her türlü hayasızlığı bilen çocuklardan mı başlayalım. Öyle ki yangın artık imanlarımızı sarmakla beraber, her tarafı talan etmiş durumda, kaç parçaya bölünsekte büyüyen yangın dünyayı kasıp kavurmadan söndürsek...
Yada üstadım söyle sen bana ; Ben hangi Tahirlere, hangi Hamzalara sesleneyim de senin nidan gibi bir nida ile " Ne yapayım acele ettim, kışta geldim, sizler ise cennet asa bir baharda geleceksiniz. " Gelir mi ki O cennet asa baharlar üstadım, gittikçe zaman Cehennem iklimine dönüşüyor, söyle üstadım hangi cennet asa dan bahsedeyim, yada hangisinin hayalini kurayım. Artık modern çağda yaşıyoruz, iki saatte namusuna peşkeş çekip, adına çıkma denilen illete bulaşabiliyorlar. Zaman öyle bir zaman oldu ki üstadım artık kötülük yapmayan, şerlere bulaşmayan insanlar gerici olarak nitelendiriliyor... Ah üstadım ah ne hale geldik neler görüyoruz...
Muhammed Yusuf Şehid / NURULESVED