Kanatlanıp Uçan Küçük Şehideye...
Tarih boyunca, küfrün müslümanlar ve mazlum halk üzerine yürüttüğü siyaset misyonu, her zaman kendine büyük zarar olarak geri dönmüştür, bir yerde yaptıkları çirkeflikleri saklamaya çalışsalar da, üzerine toz serpip yapmış oldukları çirkinlikleri kaybetmeye çalışsalara da bizler müslüman olma hasebimiz ile biliyoruz ki, bunlar siyaset politikasının kirli oyunlarından biridir... " Biz asla siyasetçi değiliz. Biz siyaseti, bizim gibi siyaset ehli olmayana binbir çeşit veballer, tehlikeler ve mes uliyetler taşıyan bir meslek biliriz." ( 14. Şua )
Yaşadığımız son günlerde ele alınması gerekipte alınan konulardan biri olan " Küçük Ceylan "
Doğunun kaderlerindendir ki küfür bu topraklarda sürekli olarak çirkef yüzünü göstermek istemiştir. Gerek yapmış olduğu katliamlarla, gerek müslüman kürt halkına vermiş olduğu tahribatlarla, ta geçmişten günümüze kadar, büyük bir azim ve gayret içerisinde çalışmalarına ara vermeden devam etmiştir ve kıyamete kadarda bütün İslam coğrafyası üzerinde bunu sürdürmeye çalışacaktır...
Doğuda yaşayıp müslüman olan 12 yaşındaki çocuk dahi hayal meyal zulümleri hatırlayacak kadar büyümüştür, her sabah verilen şehidler, her cami dersine koştuklarında enselerinde namluların olduğu ders üstadlarını hatırlarlar ve hatırlıyoruz. Allah ın kelamını öğrenmek ve öğretmek uğruna nice soğuk dehlizlerden geçen muvahhid müslümanların iniltilerine de şahit olmuştur, tarihin kara sayfaları. 90 lı yıllara baktığımız zaman, artık bu tür durumlar o kadar sıradanlaşmıştı ki, şehid verilmeyen, tutuklanma olmayan bir gün garipsenecek kadar garip görülüyordu. Küfrün işkence saraylarının boş salonlarından hala Şehid Abdusselam İRDEM in feryatları yükseliyor, hâla yüksek binalardan aşağı atılıp, ailesine intihar süsü verilen Şehid Murat Birlik in Allah a ulaştığı, şehadet şerbeti içtiği anların utancından yıkılıp yerle bir olmak isteyen binalar duruyor hangi birini sayalım ki, küfrün hangi karanlık çirkef yüzünü örnek vereyim ki, daha kaç 13 yaşında olup, sırf cebinde yazılı ilahi buldukları için gözaltında vahşice Filistin askısına asılan, Küçük muvahhid Ali leri örnek vereyim ki...
Şimdiler de ise, küfür uyanmış, kendi özgürlük ve haklarının dağda değil İslam da olduğunu öğrenen mazlum, müslüman Kürt halkına karşı çirkefliklerinin ne kadar acı demde olduğunu ıspatlamak için, göz dağı vermek için, belki de avam halk kitlesine yönelip, Küçük Ceylanları hunharca katledip, belkide geçmişte mazlum kürt halkına karşı aşşağlık saldırılarıyla, mürtedlere katılmalarına destek vermesi gibi şimdilerde de belki bu amaç güdülmektedir. Dedik ya biz siyaset ehli değiliz, eğer işin siyasi boyutuna inersek, bu tip saldırıların, neden bu kadar yoğun olduğunu geçmiş tarih sayfalarına bakıp, kıyas edebiliriz...
Ancak küfür de şunu biliyor ki " Onlar tuzak kurdular. Allah da tuzak kurdu. Allah tuzak kuranların en hayırlısıdır." ( Ali-İmran 54 ) Onlar her ne kadar bu şekilde katliamlar yapıp, sonra da olayları örtpas etmeye çalışsalar da bir gün Allah onların tuzaklarını geçmişte müslümanlar arasına sokmuş olduğu muhbirleri gün yüzüne çıkardığı gibi gün yüzüne çıkartacaktır. Biliyoruz ki Allah (c.c) ın vaad ettiği " Onların durumu, (geceleyin) ateş yakan kimsenin durumuna benzer: Ateş tam çevresini aydınlattığı sırada Allah ışıklarını yok ediverir de onları göremez bir şekilde karanlıklar içinde bırakıverir. " ayeti bir gün muhakkak Ceylan ın ailesine ve müslüman kardeşlerine su serpintisi olup, katillerinin korkulu rüyası olacaktır...
Onun için diyoruz ki, Ceylan masum bir şekilde, Şehid Susa, Şehid Abdusselam İRTEM, Şehid Murat BİRLİK gibi ve Asrın Hüseyni gibi Rabbine ak bir alınla çıktı, her ne kadar yüreklerimizde acı da olsa, onlar gibi Cennet yolunun yolcusu oldu inşaAllah... Ümitsizlik yok, ye s yok... Şehadetine sevinip, şehadetinin şefaatine sevinmek vardır ve sabırla, Allah ( c.c) ın vaad etmiş olduğu ayetlerin kaza zamanını beklemek varolan en büyük gerçektir...
Şehadetle Kanatlanan, Cafer-i Tayyar gibi Rabbine uçan Tüm şehidlere ve Küçük Ceylana selam olsun...
Muhammed Yusuf Şehid/ Nurulesved