Hitler'den Atatürk'e Sevgilerle
Geçtiğimiz günlerde Amerika’da yeni bir kitap yayınlandı: “Atatürk in the Nazi Imagination, Stefan Ihrig; Harward“, “Nazi Muhayyilesindeki Atatürk”…
Kitap, isminden de anlaşılacağı üzere başta Hitler, Nazi Almanyası'nın Atatürk’le ilgili duygu ve düşüncelerini içeriyor. Özeti ise, çeşitli Nazi çevrelerinin Atatürk ve Kemalist Türkiye güzellemeleri karşısında Joseph Goebbels’in Propaganda Bakanlığı’nın 1937’de verdiği tepkide gizli: Durum onlara göre “artık katlanılmaz” boyutlardaydı.
Dediğimiz gibi kısa bilgi notunu kitabın özeti olarak kabul edebilirsiniz. Tahminime göre kitap şu sıralar harıl harıl Türkçeye çevriliyor. Ve birkaç ay sonra yayınlandığında kuvvetli bir gürültü kopartacak. Biz şimdiden hazırlığımıza başlayalım.
İsteyen ısınma turu kabul etsin.
Konumuz: Hitler, Atatürk hakkında ne düşünüyor / söylüyordu?..
Hitler’in heykeltıraşı J. Thorak, Hitler’i telefonla aradı ve Münih Sanat Müzesi’ndeki Atatürk büstünün, Atatürk tarafından istendiğini söyledi. Büst, Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen bir sergiye konacaktı. Uluğ İğdemir’in “Yılların İçinden” kitabı sayfa 38’de anlattığına göre: “Hitler, Atatürk’ün adını duyar duymaz, derhal büstü gönderiniz emrini vermiş.” Eseri çok beğenen Atatürk ona el koydu ve 5.000 TL’lik sembolik bir ödeme karşılığında büst, Türkiye’de kaldı. Hitler ise sesini çıkarmadı.
1933’de Cumhuriyet’in 10.Yıldönümü dolayısıyla Hitler, Cumhuriyet Gazetesi’ne verdiği demeçte: “Türk halkının kahramanca mücadelesini yıllardır takip ettiğini ve Türk devlet adamlarının enerjilerinin kendisine daha Nasyonal Sosyalist Alman İşçi Partisi (NSDAP) muhalefette iken, model oluşturduğunu ifade ediyordu.” (Türk Alman İlişkileri, Cemil Koçak, sy:100)
1938’de 50.yaş gününü kutlamaya gelen Türk basın heyetine Hitler, kendisinden beklenmeyecek sözlerle hitap etti: “Mustafa Kemal, bir millet bütün vasıtalardan mahrum edilse dahi, kendini kurtaracak vasıtaları yaratabileceğini ispat eden adamdır. Onun ilk talebesi Mussolini’dir, ikinci talebesi benim!” (Çankaya, Falih Rıfkı Atay, sh:319)
Atatürk’ün yakın çevresinden, Milliyet Gazetesi’nin kurucusu ve başyazarı, Siirt Meb’usu Mahmut (Soydan) Almanya’ya yaptığı bir gezide Hitler tarafından kabul edildi. Bu görüşmede Hitler Mahmut Bey'e Atatürk’e duyduğu hayranlığı: “Bütün enerjimi Atatürk’ten alıyorum. Onun hayatı bizim feyizli ışığımızdır. Gazi öyle bir kişiliktir ki, sonsuza dek yüzyılımızın en büyük adamlarının en ön safında yer alacaktır. Bu mevkii, tarihin ona verdiği bir haktır.” sözleriyle ifade etti. (Atatürk’ün Hususiyetleri, Kılıç Ali, sy:51; 16 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi)
Başka bir kaynakta ise bu görüşme sırasında Hitler’in Mahmut beye: “Yaptığım işe başlarken ve yapılan işin başarılacağına inanırken, hep sizin Şef’inizi kendime örnek aldım.” dediğine de yer verilmiştir. (Atatürk’le Beraber, İsmail Habib Sevük, sy:7)
1939 Eylül’ünde Hitler yeni atanan Türk Büyükelçisi Hüsrev Gerede’ye de Atatürk’ü taklit ettiğini söyleyecektir. (Harb İçinde Almanya, Hüsrev Gerede, sy:32)
Mayıs 1941’de Almanya zaferlerinin zirvesindeyken Hitler, Reichtag’da yaptığı konuşmada Atatürk övgülerine devam ediyordu: “Yeni Türkiye’nin dahi yaratıcısı (Atatürk), yükselmenin ilk ve harika örneğini vermiştir.” (İsmet İnönü’nün Dış Politikası, Hüner Tuncer, sy:94)
Yukarıda çeşitli örnekleri sergilenen bu hayranlığın somut göstergelerinden biri olarak Hitler Atatürk’e kendi el yazısıyla ithaf yazdığı bir fotoğrafını da gönderdi. Halen Çankaya’da Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde bir cam dolabın içinde sergilenmekte olan bu fotoğrafta Hitler’in Atatürk’e neler yazdığını okuyamıyoruz. Çünkü yetkililer hiç kimsenin fotoğrafa yaklaşıp, yazıyı okumasına müsaade etmiyor. (Çankaya’da Bir Müze Olduğunu Biliyor muydunuz?, Mustafa Armağan, Derin Tarih, Eylül 2012, Sayı:6, sy:81)
Artık fotoğrafta neler yazdığı da sizin muhayyilenize kalmış!
(Kanal A Haber)